Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı ve Ukrayna Güvenlik Servisi’nin (SBU) ortaklaşa yürüttüğü operasyonda, özellikle stratejik açıdan öneme sahip Tu-95, Tu-160 ve Tu-22M3 tipi bombardıman uçakları hedef alındı. Bu uçaklar, uzun menzilli seyir füzeleriyle Ukrayna kentlerini vuran saldırıların ana taşıyıcıları arasında yer alıyordu.
Bu saldırı, Ukrayna insansız hava aracı teknolojisinin geldiği noktayı da gösterir nitelikte. Ukrayna kaynakları, saldırıda yalnızca yerli üretim SİHA’ların kullanıldığını ve hiçbir Batı menşeli silahın operasyona dahil edilmediğini belirtti. Böylece hem NATO-Rusya gerilimi tırmandırılmadı hem de Ukrayna’nın kendi savunma ve saldırı kapasitesi uluslararası kamuoyuna gösterildi.
Rusya Savunma Bakanlığı, saldırıyı kısmen doğruladı. Açıklamada 50’den fazla İHA’nın düşürüldüğü ve birkaç uçağın hafif hasar aldığı ifade edildi. Ancak bağımsız gözlemciler ve sosyal medya üzerinden paylaşılan görüntüler, uzun menzilli uçakların konuşlandığı Engels Üssü çevresinde çıkan büyük yangınları ve art arda meydana gelen patlamaları belgeledi. Uydu görüntüleri, pistlerin kullanılamaz hale geldiğini ve bazı hangarların tamamen tahrip olduğunu gösteriyor.
Rusya’nın yalnızca fiziksel hava gücünü değil, aynı zamanda psikolojik üstünlüğünü de zedeleyen saldırı da Rusya’nın nükleer caydırıcılık stratejisinde kilit rol oynayan tesislerden biri olan Engels Hava Üssü’nün Ukrayna sınırından yaklaşık 700 kilometre içeride olması ve bu kadar ağır hasar alması, Rusya’nın hava savunma sistemlerinin yetersizliğini gündeme getirdi.