1 Masa 2 Sandalye

Sahipsiz Aydın’ın vizyonsuz temsilcileri

Aydın’ı temsil eden yerel ve genel temsilcilerin son 25 yıldır Aydın’ın gelişimi, değişimi ve tanıtımı adına bir katkı sağladıklarına şahit olamadık.

Sanayicisinden, siyasetçisine, sivil toplum kuruluşlarından, yerel temsilcilerine kadar herkesin bu ilgisizlikte, geri kalmışlıkta payı var.

Cumhuriyetin ilanından önce Aydın-İzmir demiryolu ile Gayrimüslimlerin öncülüğünde yapılan pamuk ve tütün başta olmak üzere tarım ürünleri ticaretiyle tanınan bir şehirdi Aydın.

Cumhuriyetin ilanından sonra devletin öncülüğünde başlayan sanayileşme hamlesiyle 1937 yılında kurulan Nazilli Basma Fabrikası, 1957 yılında kurulan Aydın Tekstil, 70’li yıllarda kurulan SÖKTAŞ ve temelleri 1915 yılında atılan TARİŞ Kooperatif Birlikleri ile Aydın gelişmeye ve değişmeye başlamıştı.

Aydın, Cumhuriyet’in ilanından sonra tarım ürünleri ticaretiyle uğraşan yabancı sermayenin şehirden ayrılması sonrasında Bursa ve Denizli gibi tekstilde söz sahibi olan bir şehir haline gelemedi.

1991 yılında alınan özelleştirme kararları ile Nazilli Basma Fabrikası ve Aydın Tekstil’in faaliyetlerine son verildi. TARİŞ Kooperatif Birlikleri kendi içinde bölündü. SÖKTAŞ özelleşti.

1990 yılı sonrası küçük sanayi işletmeleri, orta ölçekli fabrikalara dönüşmeye başlayınca organize sanayi bölgeleri açıldı. Organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren işletmelerin dışında hâlâ tarım ürünleri Aydın’ın önemli yatırımları arasındaki yerini koruyor.

Aydın, yeterli teşvik alan iller arasında hak ettiği yeri alamadığı için ne tarım ürünlerinden yeterli katma değer üretip bir marka oluşturabildi ne de orta ölçekli işletmelerin büyümesine katkı sağlayarak işsizliğe çare olacak büyüklüğe ulaşabilen fabrikalara sahip olabildi.

Türkiye’nin en büyük jeotermal enerji kaynaklarına sahip bir şehir olmasından dolayı 2000’li yıllarda şehrimizde birçok jeotermal elektrik santrali kuruldu.

Jeotermalden yeterince faydalanıp Aydın’ı ısıtıp, seracılık yatırımlarıyla Antalya ile yarışır hale getiremedik.

Aydın’ın turizm alanında tanınmış ilçeleri olan Kuşadası ve Didim yıllar içinde betonlaşma yarışına girince buna paralel insanların nefes alacağı yeterli yeşil alan ve altyapı düzenlemesi olmayınca tercih edilen yer olmaktan çok, kuru kalabalık insanların gelip dolaştığı yazlık ilçe haline dönüştü.

Bugün Kuşadası-Didim’e gelenler dünyaca ünlü tanınmış markalı ürünlerin sahtelerini satan işyerleri ile insanların oturup yiyip içmekten korktuğu mekânlar haline dönüşmesinin önüne geçemedik.

Bütün bunların Aydın’ı temsil eden yetkililerin “vizyonsuzluğundan” kaynaklandığını ifade etmek zorundayım.

Aydın, tarım ürünleri ticareti ile orta ölçekli sanayi işletmeleri arasında sıkışmaktan kurtulamadı.

Spor müsabakalarında Aydın’ı ulusal ya da uluslararası müsabakalarda temsil edip, tanıtımına katkı sağlayan sporcu yetiştirecek spor kulüplerini desteklemeyi başaramadık.

Çünkü Aydın, uluslararası standartlara uygun çok amaçlı spor tesislerine sahip değil.

Şehir stadyumu yıkıldı, konser, toplantı, festival yapılabilecek çok amaçlı kapalı spor salonu, olimpik kapalı yüzme havuzları yapılamadı, yapmadılar.

Profesyonel liglerde mücadele eden, Aydın’ın adını oynadığı maçlar herkese duyurmayı başaran Aydınspor’a sahip çıkamadık.

Amatör spor dalları maddi imkânsızlıklardan dolayı faaliyetlerini sürdürmekte zorluk yaşıyor; bu kulüplere sahip çıkıp destekleyecek sponsorları çoğaltamadık.

TÜİK verilerine göre uyuşturucu kullanımı ve suç oranları ile Aydın, Türkiye sıralamasında ilk sıralarda yer almasına rağmen bunu görmezden geldik.

Aydın’dan daha az nüfusa sahip şehirlerde havalimanı varken Aydın Havalimanı’nı pist yetersizliği ve ticari kaygılardan dolayı faaliyete geçirecek iradeyi ortaya koyamadık.

Aydın, birçok kültür ve tarih yerleşkesine sahip olmasına rağmen yeterli tanıtım ve destek alamadığı için turistik anlamda katma değer üretiminde başarılı olamıyor.

Ilıcabaşı’nda bulunan “AYTER TURİZM” alanı ilan edilen yerin bir köşesi Aydın Ticaret Odası, diğer köşesi Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne ait, ortasına da müze yaptık; geri kalan yerde de deve güreşleri tertip ediyoruz.

Bir turizm yatırımcısı bulup buraya 5 yıldızlı bir otel yapıp, Aydın insanına iş, esnafına kazanç sağlayamadık.

Oysa, şehrin simgesi olabilecek bir tasarım, bir habitat, tarih, kültür, turizm ve spor ile Aydın’ın tanıtımı adına büyük katkı sağlayacak projeleri hayata geçirebilecek vizyona sahip sivil toplum kuruluşları, siyasiler ve bürokratik yöneticiler yıllardır bu şehrin değişmesine ve gelişmesine katkı sağlayamadılar.

Ama Aydın’ı temsil eden herkesin bir unvanı, bir makamı, işgal ettiği bir koltuğu var.

Her zaman olduğu gibi, takdir okuyucularındır.

[article id=”5201″ color=”bg-primary”][/article]

Exit mobile version