İSRAİL TÜRKİYE’YE SALDIRIR MI?

Uzmanlara göre, Türkiye’ye yönelik doğrudan bir saldırı ihtimali son derece düşük. Bunun birkaç önemli nedeni var:

Türkiye’nin askeri kapasitesi oldukça güçlü. Hava savunma sistemlerinden kara kuvvetlerine kadar geniş bir caydırıcılık gücüne sahip.

NATO üyeliği, Türkiye’nin kolektif savunma kapsamında koruma altında olmasını sağlıyor. NATO’nun 5. maddesi gereği, Türkiye’ye yönelik bir saldırı tüm üyelere yapılmış sayılacağından, bu durum küresel çapta bir kriz anlamına gelir.

Coğrafi uzaklık da önemli bir etken. Türkiye ile İsrail arasında doğrudan bir sınır bulunmaması ve aradaki yaklaşık 800-1000 kilometrelik mesafe, askeri operasyonların fiziki zorluğunu artırıyor.

SİYASİ VE ASKERİ DENGELER NE DİYOR?

Mevcut uluslararası konjonktürde İsrail’in Türkiye’ye yönelik bir askeri hamle gerçekleştirmesi, yalnızca iki ülke arasında değil, aynı zamanda NATO ve Batı dünyasıyla da ciddi diplomatik çatışmalara yol açabilir. Bu nedenle, böyle bir saldırının hem siyasi hem de askeri maliyetinin yüksek olduğu vurgulanıyor.

SONUÇ: GERGİNLİK SÜRÜYOR AMA…

Bölgedeki kriz ortamı tırmanmaya devam ederken, Türkiye’ye yönelik doğrudan bir tehdit şimdilik düşük ihtimal olarak değerlendiriliyor. Ancak İsrail’in Orta Doğu’daki hareket alanı ve diplomatik hamleleri, bölge ülkeleri tarafından yakından takip edilmeye devam ediyor.

İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya göre, tespit edilen İngiliz savaş gemisi, İsrail füzelerinin İran hedeflerine yönlendirilmesine yardımcı olmak üzere Basra Körfezi’ne doğru ilerliyordu. İran Donanması, bu hamleyi sert biçimde karşılıksız bırakmadı ve Hint Okyanusu’nun kuzeyine giren destroyeri savaş uçaklarıyla uyardı.

GÖKYÜZÜNDE KOVALAMACA, DENİZDE KRİZ!

İran Deniz Kuvvetleri 1. Bölge Komutanlığı’ndan gelen açıklamaya göre, İngiliz destroyeri gece saatlerinde tespit edildi. İran savaş uçakları anında havalandı, gemiye yakın temas kuruldu ve Basra Körfezi öncesi rotasını değiştirmesi yönünde sert uyarılar yapıldı. Baskıya dayanamayan İngiliz gemisinin Umman Denizi açıklarında yön değiştirerek bölgeden uzaklaştığı belirtildi.

İNGİLTERE’DEN JET YIĞINI: RAF ORTADOĞU YOLCUSU!

İngiltere Başbakanı Keir Starmer sessiz kalmadı! Kanada’daki G7 Zirvesi yolunda flaş açıklama yaptı: “Orta Doğu’ya daha fazla Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) savaş jeti gönderiyoruz.” Starmer, bu hamlenin yalnızca destek amaçlı olduğunu söylese de, bölgede yeni bir cephe açılacağı endişesi had safhaya ulaştı.

STARME’RIN SÖZLERİ TANSİYONU TIRMANDIRDI!

Başbakan Starmer’ın açıklamaları şu ifadelerle devam etti: “Orta Doğu’da gelişmeler olağanüstü hızla yaşanıyor. Jetler de dahil olmak üzere tüm askerî varlıklarımızı bölgeye kaydırıyoruz. Ancak bu, tansiyonu artırmak değil, gerektiğinde destek sağlamak içindir.” İngiltere’nin bu hamlesi, İran tarafından açık bir tehdit olarak algılandı.

SAVAŞIN KIVILCIMI BÜYÜYOR!

Tüm bu gelişmeler, İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesisleri ve ordu komuta merkezlerini vurmasıyla tetiklenmişti. İran’ın üst düzey askeri yetkilileri ve nükleer bilim insanlarının hayatını kaybettiği bu saldırıdan sonra, Tahran gece yarısı Tel Aviv’i hedef alarak misillemede bulunmuştu. İran’ın füzeleri Tel Aviv’e ulaşırken 3 kişi ölmüş, 172 kişi yaralanmıştı.

BASRA KÖRFEZİ’NDE TEHLİKELİ DÜĞÜM: SIRADA KİM VAR?

İran’ın İngiliz savaş gemisine müdahalesi, savaşın artık sadece İran ve İsrail arasında değil, küresel aktörlerin de dahil olacağı bir döneme girdiğinin göstergesi olarak yorumlanıyor. İngiltere’nin jet sevkiyatı kararı sonrası, bölge adeta barut fıçısına döndü. Sıradaki hamlenin ne olacağı bilinmezken, dünyanın nefesi tutulmuş durumda.

Bölgede savaş tamtamları çalarken, Türkiye’nin askeri cephanesi mercek altına alındı. Özellikle balistik füze kapasitesi, bu dönemde hayati öneme sahip hale geldi. Kimi ülkeler füzelerle tehdit savururken, Türkiye cephesinden gelen bilgiler dikkat çekici.

Fırlatmaya Hazır! Envanterde Sessizce Bekliyorlar

Türkiye’nin savunma sanayii, son yıllarda yerli ve milli projelerle büyük bir atılım gösterdi. Özellikle Roketsan tarafından geliştirilen ve doğrudan devlet desteğiyle yürütülen projeler, artık sadece masa başı planlardan ibaret değil. Türkiye, sahaya inmeye hazır balistik füze sistemlerine sahip!

Kod Adı: BORA

Kısa menzilli balistik füze olarak geliştirilen Bora, TSK envanterine çoktan dahil edildi. 280 kilometre menzile sahip olan bu sistem, yüksek hassasiyetli vurucu etkisiyle tehdit unsurlarına anında cevap verecek kabiliyette. Özellikle caydırıcılık gücüyle öne çıkan Bora, olası saldırı senaryolarına karşı Türkiye’nin ön cephesi konumunda.

Gökyüzünün Yeni Hakimi: TAYFUN

Daha da çarpıcı olanı ise Tayfun! Türkiye’nin bugüne kadarki en uzun menzilli balistik füzesi olarak biliniyor. 18 Ekim 2022’de Rize-Artvin Havalimanı’ndan gerçekleştirilen test atışıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Tayfun, 561 kilometrelik etkileyici menziliyle sahadaki pek çok ülkenin stratejik merkezlerini kapsama alanına alabiliyor. Bu sistem, sadece füze değil; aynı zamanda bir uyarı niteliğinde!

Sadece Silah Değil, Strateji de Değişti

Türkiye’nin balistik füze programı yalnızca askeri bir hamle değil; aynı zamanda bağımsız savunma sanayi gücünün bir sembolü. Dışa bağımlılıktan uzaklaşan sistemler, Türkiye’nin bölgesel tehditlere karşı kendi kaderini tayin edebilme iradesini açıkça ortaya koyuyor.