Bu pazarlığın altında yatan asıl neden ise milletvekillerinin özlük hakları. “Kıyak emekli” olabilmeleri için iki yıl milletvekili olarak görev yapmaları gerektiğinden, 2025 Mayıs ayından sonra erken seçim önerisi, ana muhalefet partisinin iktidar yürüyüşü iddiası ile çelişmektedir.
2025 ikinci yarısı için yapılan erken seçim teklifi,
23 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin ülkeyi sürüklediği ekonomik krize biraz daha dayanabiliriz; vatandaşın yaşadığı zulmü görmezden gelip kulağımızı kapatırız anlayışı, CHP’nin yıllardır ana muhalefet partisinden öteye geçememiş olmasının kanıtıdır.
Oysa halkın yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve geçim derdi her geçen gün daha da ağırlaşıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, “2,5 yıl bizden, 2,5 yıl sizden. 2025’in ikinci yarısında erken seçim yapalım, sen de tekrar aday ol” açıklaması, halkın yaşadığı geçim sıkıntısına duyarsız kalındığını göstermektedir.
Erken seçim taleplerinin Erdoğan’ın tekrar adaylığı üzerinden gündeme getirilmiş olması ve bu teklifin, yeni milletvekillerinin özlük haklarına kavuşması için 2025 Mayıs sonrası bir tarih içermesi kabul edilemez.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TÜİK’in açıkladığı ve gerçekliği tartışılan enflasyon rakamları ile pazardaki ve marketlerdeki gerçek enflasyon arasında büyük farklar olduğunun farkında olmalıdır. Bu yüzden yapılan maaş artışları birkaç ay içinde alım gücünü eritir hale getirdigini bilmesi gerekir.
2025’in ikinci yarısında ekonomiyi düzelteceğini öngören bir iktidara, “Yarısı sizden, yarısı bizden, 2025’te erken seçim yapalım” teklifi sunmak, halkın %50-55’inin bir an önce erken seçim yapılmalı talebini görmezden gelmektir.
Özgür ÖZEL’in bu taleplere duyarsız kalması kabul edilemez bir tutumdur.
Bu tür söylemler, halkın beklentilerine karşılık gelen bir siyaset anlayışı olamaz.
31 Mart sonrası “erken seçim çağrısı yapmayacağız, böyle bir düşüncemiz yok” açıklaması ise zafer sarhoşluğu yaşayan ve yeni genel başkan Özgür Özel’in acemice yaptığı bir açıklama olarak çok eleştirilmiştir.
Artık bıçak kemiğe dayandı. Vatandaş geçinemiyor, ne temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor ne de faturalarını ödeyebiliyor. Bir an önce erken seçim yapılması taleplerine kulak verilmeli ve ana muhalefet partisi olarak diğer muhalefet partileriyle birlikte erken seçim baskısı oluşturulmalıdır.
Her zaman olduğu gibi taktir okuyucularındır.