Örgütte ‘Aytekin’ kod ismiyle bilinen tutuklu sanık Baran Karaağaç geçim sıkıntısı nedeniyle Kıbrıs’ta iş bularak gittiğini söyleyerek, “Dolar üzerinden maaş alacağım sigortamın yapılacağı söylendi.
Kumarhanelerin finans departmanında çalışacağımı söylediler. Benim yaptığım iş kazanç sağlayan şahıslara hesap üzerinden para aktarımı yapmaktı. Bazı şüpheli işlemler gördüğüm için işten çıkmak istedim. Ancak geçim sıkıntısı nedeniyle çalışmam gerekiyordu. Çalıştığım süre boyunca maaşımın dışında bir menfaat elde etmedim, edinmedim. Ardından Türkiye’ye döndüm. Soruşturma açıldıktan sonra ismini öğrendiğim Halil Falyalı’yı tanımıyorum. Yaptığım işlerden dolayı pişmanım” dedi.
Diğer tutuklu sanık Doğan Karakaya ise gerçekleştirilen transferlerin hiçbiriyle alakası olmadığını iddia ederek, “Excel dosyalarında adım geçiyor, kendime ait bilgisayarım bile yoktur. Bulut cüzdanımda para olduğu iddia ediliyor, param olsa çekerdim” ifadelerinde bulundu.
Söz alan tutuklu sanık Enes Güven, yaşanan olayla bir ilgisinin olmadığını iddia ederek mahkemeden tahliyesini talep etti.
Hakim’in söz vermesi üzerine konuşan tutuklu sanık Erkan Koçak, tekstil sektöründe çalıştığını hesaba gelen paraların sebze halinden geldiğini iddia ederek, “Pandemi de tekstil sektörü kapandığı için bir dönem köylerden sebze, meyve toplayıp İstanbul Bayrampaşa haline gönderdim. Yaptığım sebze, meyve işi peşin olarak ödeniyordu. Halde komisyon kesiliyordu, onu da hal ödüyordu. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.
Tutuklu sanıklar tahliye edildi
Sanık ve avukat beyanlarının ardından söz alan Cumhuriyet Savcısı tutuklu ve tutuksuz sanıkların mevcut hallerin devamına hükmedilmesini talep etti. Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Aykut Aydoğan, Bahri Dokuz, Baran Karaağaç, Doğan Karakaya, Enes Güven, Erkan Koçak, Firdes İşlek Güven, Güray Kıroğlu, Hasan Ay, Mehmet Muhammed Erişen, Selim Kahveciler, Seyfi Uslu ve Şeyda Çelik’in tahliyesine karar verirken, tutuksuz sanıklar hakkında bulunan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti. Duruşma 13 Mayıs 2025’e ertelendi.
İddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Spor Toto Teşkilat Başkanlığı “müşteki” olarak yer aldı. İddianamede, KKTC’de 8 Şubat 2022 tarihinde öldürülen Halil Falyalı’nın kurucu ve yöneticisi olduğu suç örgütünün, yasa dışı bahisten elde ettiği mal malvarlıklarını, örgüt mensuplarının banka hesaplarına gönderdiği anlatıldı. İddianameye göre, banka hesapları üzerinden kripto varlığa dönüştürülen paralar, çeşitli işlemlerle Falyalı ile 10 sanığın kripto para cüzdanına aktarıldı.
İddianamede yer alan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığınca hazırlanan raporda, 218 gerçek kişinin, 3 kripto para borsasına 118 bin 148 işlemde, 2 milyar 583 milyon 66 bin lira yatırdıkları, 4 bin 462 işlemle de 90 milyon 813 bin lira çektikleri tespitine yer verildi. Böylece söz konusu kripto para borsalarına 2 milyar 492 milyon 252 bin 664 lira yatırıldığı belirlendi. Suça konu hesapların birbiri arasında çok kısa zaman aralıklarıyla transfer ilişkilerinin bulunduğu, bu transferlerin tek yönlü olmayıp karşılıklı ve çapraz ilişkiler şeklinde ilerlediği, hesapların kısa zaman aralıklarında kullanılıp sonrasında kapatıldığı belirtildi. Söz konusu işlemlerin zamanlamaları nedeniyle insan gücüyle yapılamayacağı, hesapların yazılımlar aracılığıyla çalıştırıldığı tespit edilmişti.
Kripto para borsasında 26 Kasım 2020’de hesap açan Falyalı’nın, hesap bakiyesinin 642,3 Bitcoin olduğu bilgisi yer alan iddianamede, ölümü sonrasında Falyalı’nın hesabından eşi Özge Taşker Falyalı tarafından 40 Bitcoin çekildiği belirlendi. Suç örgütün kurucusu, yöneticileri ve üyeleri tarafından, yurt dışında oynatılan yasa dışı bahis ve şans oyunlarından elde edilen suç gelirlerinin, suç örgütüne yardım edenler aracılığıyla Türkiye’de bankacılık işlemleri, şirketler ve kripto varlık borsaları üzerinden aklandığı belirtilmişti.
Sanıklar hakkında 51’er yıl 9’ar aya kadar hapis talep edildi
İddianamede, Falyalı’nın 8 Şubat 2022’de ölmesi nedeniyle hakkındaki soruşturma şartının ortadan kalktığı ancak Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “Sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir” düzenlemesine istinaden, işlediği suçtan elde ettiği banka hesaplarında, ödeme kuruluşlarında ve kripto varlık hizmet sağlayıcıları nezdinde bulunan hesaplarındaki kazancın müsaderesi açısından hakkında kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturan delilin elde edildiği bildirildi.
Sanıklara “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama”, “7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanuna Muhalefet” ve “suç örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçlarından 51’er yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep edilirken sanıklara ait 19 şirket de atılı suçlardan mali açıdan sorumlu tutulmuştu.