Çiftçilerimiz yüksek enflasyon ve faizlerin karşısında üretime devam etmeye çalışsa da Mazot, gübre, ilaç, sulama ve işçilik gibi girdi maliyetlerindeki artışlar karşısında zorlanmaya devam etmekteler.
Yüksek kredi faizleri ve Borçlanma nedeniyle zorlanan çiftçiler, Tarımsal desteklemelerin yetersiz kalması ve birçok üründe alım fiyatlarının maliyetleri dahi karşılamaması nedeniyle üretimden uzaklaşmaya başladı.
*Artık Gençler Tarımdan ümidini kesmiş gibi görünüyor.*
Ailelerinin yaşadığı zorluklara şahit olan gençler ne yazık ki tarımdan ümidini keserek köyden kente göç etmeye başladı. Özellikle yeni evlenen gençler tarımın ve çiftçiliğin zorlu koşullarından uzaklaşarak kentlerde yaşamayı ve çalışmayı tercih etmekteler.
Böyle giderse tarım ancak büyük şirketlerin kontrolünde yapılacak gibi görünüyor.
Köylerin boşalmaya başladığı, tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğinden şikayetçi olan köylümüz gençleri üretime yönlendirmezsek gelecekte üreten değil tüketen bir toplum olacağımızdan endişeli.
2012 Yılında yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile kırsal alanlarda yerel yönetim hizmetlerinde aksaklıklar yaşandığı ve köylerde yaşayan ve üretim yapan vatandaşlarımızı da etkilediği aşikar.
Köylerin mahalle statüsüne geçmesi ile belediyeler arası görev karmaşası yaşanırken, kırsal alanlarda tarım ve hayvancılığı destekleyecek altyapı eksikliklerinin de ortaya çıkması ve köyde yaşam maliyetinin artması da önemli bir etken olmuştur.
Kırsal Bölgelerimizin Kalkınması ve sürdürülebilirliği için köy tüzel kişiliklerinin statüsünün tekrar devredilmesi de oldukça önemlidir.
Tarım ve Orman Bakanlığımızın tarımsal destekleri artırması, genç nüfusu kırsalda tutacak altyapı ve eğitim projelerini desteklemesi de büyük önem taşımaktadır.
Aksi halde, tarımsal üretimdeki bu kopuş, hem yerel gıda güvenliğini ve sürdürülebilirliği tehdit edecek hem de kırsal bölgelerde ekonomik faaliyetlerin sonlanmasına neden olacak gibi görünüyor.
[article id=”5270″ color=”bg-primary”][/article]