Atalarımızdan gelen sirke kültürümüzün sağlığa faydaları

Asırlardır mutfaklarımızda yer alan, köklü geçmişiyle öne çıkan sirke sofraların vazgeçilmez lezzetleri arasında bulunan bir fermentasyon ürünüdür. Sirke, eski dönemlerde tıbbi ilaç olarak kullanılan bir besin iken günümüzde ise pek çok farklı amaç için kullanılıyor. Yiyecekleri tatlandırma amacıyla kullanılmakla birlikte besin koruyucu madde olarak, temizlik ürünü olarak veya gıda takviyesi olarak faydalı etkilerinden yararlanabiliyoruz. Sirkenin içerisinde vücudumuz için gerekli bol miktarda önemli vitamin ve mineraller bulunurken daha birçok yararlı canlı organizmalarda içermektedir. Dolayısıyla düzenli sirke tüketimi vücudumuza pek çok yönden fayda sağlayacaktır.

 Sirkenin sağlık üzerine yararlı etkileri içeriğinde bulunan organik asitler, amino asitler, fenolik bileşikler ve melanoidinler gibi biyoaktif bileşiklerden kaynaklanmaktadır. Sirkede bulunan bu bileşiklerin antimikrobiyal, antioksidan, antidiyabetik, anti-kardiyovasküler, antikarsinojenik, antitümör, antienfeksiyon etkileri vardır ve çeşitli sağlık uygulamalarında kullanılmaktadır. Yapılan birçok çalışmada sirkenin Bacillus cereus, Listeria monocytogenes, Yersinia enterocolitica, E.coli, S. Typhimurium, S.aureus gibi gıda kaynaklı zararlı mikroorganizmaları azaltmada etkili olduğu gözlenmiştir.

Gelin sirke kültürümüzü yakından inceleyelim…

PEKİ SİRKENİN FAYDALARI NELERDİR?

Günümüzde elma, üzüm, ananas, enginar, sarımsak, nar, ayva ve alıç sirkesi gibi pek çok farklı sirke türü mevcut bulunuyor. Bunlardan en sık kullanılanlar ise genellikle elma ve üzüm sirkesi diyebiliriz. Her sirkenin kendine has birtakım özellikleri ve sağladığı faydalar vardır. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlayan sirke diyabete ve solunum yolu hastalıklarına iyi gelmektedir. Üstelik insan vücuduna bu kadar faydalı olan bu mucizevi besin evde pratik bir şekilde de yapılabiliyor. Sirke içmenin birçok hastalığın üzerinde olumlu etkileri mevcuttur. Düzenli olarak içilen sirke kan basıncının düşmesine yardımcı olabilmekte ayrıca bazı önemli kanser türleri üzerinde de iyileştirici nitelikte etkileri bulunuyor. Kanserli hücrelere karşı bağışıklığımızı arttırırken bağırsak sağlığımızı da koruyor. Genel olarak bakacak olursak sirkenin faydaları:

· Alıç, elma, sarımsaklı limon sirkeleri kan basıncı ile kan şekeri değerlerinin düzenlenmesinde etkilidir.

· Bağışıklığı destekleyici antioksidan özelliği vardır.

· Enginar sirkesi, karaciğer yağlanmasını engelleyici ve kan kolesterollerini düzenleyici etkiye sahiptir.

·Alıç sirkesi kalp ve damar hastalıklarına yakalanma tehlikesini düşürmede etkilidir.

· Elma sirkesi ve alıç sirkesinin damarları gevşetme niteliği bulunmaktadır. Sirkenin bu etkisinin kan basıncını düşürmesi dolayısıyla tansiyon değerlerini dengelemeye yardımcı olmaktadır. Özellikle yüksek tansiyon hastalığına sahip olanlar için bu sirke şifa niteliğini taşımaktadır.

·Sirkede bulunan asetik asit trigliseritleri düşürmeye yardımcı olurken, kolesterolün dengelenmesini sağlar.

· Ayrıca ananas sirkesi yağ kırmada, proteinlerin sindiriminde, ödem atmada ve selülitlerin giderilmesine yardımcı olmaktadır.

·Sarımsaklı-limon sirkeleri ise bağışıklık sindirimini güçlendirerek oto-immün hastalıklara ve enfeksiyon hastalıklarına iyi gelmektedir.

· Aynı zamanda nar, elma ve avokado sirkeleri cilde iyi gelmekte, longovity süreci desteklemektedir, senolitik besinler arasında yer alır.

· Özellikle sabah aç karnına düzenli olarak tüketilen 1-2 yemek kaşığı sirke, vücudun daha zinde olmasını sağlıyor. Ayrıca metabolizmanın daha düzgün çalışmasına da fayda sağlıyor.

Güne aç karnına sirke içerek başlamak kilo verme sürecine de yardımcı olmaktadır. Birçok sirke türü tokluk hissi verdiği için diyet listelerinde yer almaktadır. Salatalara konulan sirke sağlıklı bir şekilde kilo vermeye yardımcıdır.

Fakat tüketeceğimiz sirkenin organik ve içime uygun bir sirke olmasına dikkat etmeliyiz. Marketlerde kolayca bulabileceğimiz yapımı fabrikasyon ve asiditesi içime uygun olmayan sirkeleri tüketirsek yemek borunuzu tahriş edebilir, mide yanması, hazımsızlık veya mide bulantısı gibi problemlerin de ortaya çıkmasına sebebiyet verebilir. Dolayısıyla bu faydalı içeceği tüketirken organik olanlarını tercih etmemiz gerekmektedir. Fabrikasyon sirkelerden uzak durulmalıdır. Öte yandan tansiyon ilacı kullananların, mide ile ilgili sorunları olanların ve herhangi bir rahatsızlık için düzenli olarak ilaç içenlerin sirke tüketmeden önce doktorlarına veya diyetisyenlerine danışması son derece önemlidir.

Sirkelerin yapımı için uygun ve yeterli miktarda sirke kültürüne ve patojenlerin üremediği uygun sıcaklık ve neme ihtiyaç duyarlar. Sirkelerin en az 3 veya 6 ay fermente edilmesi gerekmektedir. Fermantasyon için içerisine koyacağınız sirke kültürünüz patojen içermemeli, meyveleriniz iyi yıkanıp çürük bir kısım olmadan ayıklanmalıdır. Fermantasyonu desteklemek için 1-2 yemek kaşığı doğal süzme bal eklenmesi kültürün iyi gelişmesini ve böylece daha keskin bir sirkenin oluşmasını sağlayacaktır. Sirke yaparken kullanılan suyun temiz olması ve sirkenin yapıldığı ortamın karanlık ve oksijeni bol bir yer olması gerekmektedir. Ayrıca alacağınız sirkelerin doğru bir fermantasyon ve iyi dinlendirilmiş olması önemlidir. Alacağınız sirkelerin içinde az da olsa sirke mayası olmalı, camda ve gün ışığı almadan saklanmalıdır. Sirkenizi açtıktan sonra fermantasyonun devam ettiği unutulmamalı, en az 3 ay içerisinde tüketilmelidir.

Bu kadar sağlıklı sirke kültürümüzü evlerde yaşatmaya devam etmeli, mutlaka iyi kalitede sirkeleri uzmana danışarak günlük beslenmemize eklemeliyiz. Özellikle kilo vermek isteyen bireylerin mutlaka günlük 1-2 yemek kaşığı kadar tüketmeleri uygun olacaktır. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle, sağlıkla ve sevgiyle kalın…

[article id=”5181″ color=”bg-primary”][/article]