YARGI PAKETİ SON DURUM NEDİR?
Adalet Bakanlığı, uzun süredir üzerinde çalıştığı 10. Yargı Paketi’ni nihayet tamamlamak üzere. Haziran ayı içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması beklenen yeni düzenleme, ceza adaleti reformu kapsamında infaz sistemine yönelik önemli değişiklikler içeriyor. Paketin özellikle, ceza süreleri, denetimli serbestlik uygulamaları ve bazı suçlara ilişkin yeniden yapılandırmalara odaklandığı belirtiliyor.
YENİ İNFAZ DÜZENLEMESİ KİMLERİ KAPSIYOR?
Yeni düzenlemede özellikle kısa süreli cezaların infaz biçiminde esneklik sağlanması, denetimli serbestlik süresinin artırılması ve bazı suçlar için infaz oranlarının düşürülmesi hedefleniyor. Böylece, bazı hükümlülerin cezaevine girmeden cezasını çekmesi mümkün olabilecek.
Öne çıkan düzenlemelerden bazıları şunlar:
Kısa süreli hapis cezası alanlar için adli para cezası veya alternatif infaz yöntemlerinin ön plana çıkması,
Denetimli serbestliğin süresinin yüzde 50’ye kadar uzatılması,
Kadın, çocuk ve yaşlı hükümlüler için daha yumuşak infaz kurallarının getirilmesi,
Konut infazı ve elektronik kelepçe uygulamalarının kapsamının genişletilmesiyle cezaevlerinde yaşanan yoğunluğun azaltılması.
10. YARGI PAKETİ SON DURUM
Yeni yargı paketi sadece infaz sisteminde değil, aynı zamanda disiplin cezaları ve noterlik işlemleri gibi alanlarda da çeşitli düzenlemeler içeriyor.
Özellikle noterler için disiplin sürecine dair önemli değişiklikler planlanıyor. Örneğin; bir noter, daha önce ceza aldıysa ve beş yıl içinde yeni bir suça karışırsa, bir üst düzeyden ceza alabilecek. Ancak ilk kez ceza alacak bir noter için, olumlu geçmiş hizmetleri varsa cezada indirime gidilebilecek. Ayrıca belirli süreler geçtikten sonra disiplin soruşturması ve ceza verilmesi de artık mümkün olmayacak.
Noterlikler ortak hesabına yönelik işlemlerde süreyi aşan ödemelere dair uygulanan yaptırımlar da yeniden şekillendiriliyor. Bunun yanında, noterlik kanununda yer alan “yasaklara aykırı harekette bulunmak” başlıklı madde yürürlükten kaldırılıyor.
Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda da birtakım değişiklikler yapılıyor. Davaların hangi durumlarda duruşmalı görüleceği ve hangi kararların temyize açık olacağı, artık davanın açıldığı tarihteki parasal sınıra göre belirlenecek.
SUÇA TEŞEBBÜS VE KASTEN YARALAMA CEZALARI ARTIRILIYOR
Ceza Kanunu’nda yapılan yeni düzenlemelerle birlikte, suça teşebbüs eden faile uygulanacak hapis cezası süreleri artırılıyor. Ağırlaştırılmış müebbet yerine verilen süreli hapis cezalarının alt sınırı 13 yıldan 14 yıla, üst sınırı ise 20 yıldan 21 yıla çıkarılıyor. Müebbet yerine uygulanan 9-15 yıl arası cezalar ise artık 10 ila 18 yıl arası olacak şekilde yeniden düzenleniyor.
Kasten yaralama suçlarında da cezalar sertleşiyor. Başkasına acı çektiren, sağlığını ya da algı yeteneğini bozan kişiler için alt sınır artık 1 yıl yerine 1 yıl 6 ay olacak. Suçun hafif sayıldığı, yani basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek yaralama hallerinde dahi ceza 6 aydan başlayacak ve 1 yıl 6 aya kadar çıkabilecek. Özellikle kadına karşı işlenen kasten yaralama suçlarında ise alt sınır 9 aya yükseltiliyor.
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama durumlarında verilecek cezalar da aynı şekilde yukarı çekiliyor. Tüm bu değişiklikler, hem cezasızlık algısını ortadan kaldırmak hem de kamu vicdanını rahatlatmak amacıyla gündeme geliyor.
SONUÇ NE ZAMAN ORTAYA ÇIKACAK?
Tüm bu düzenlemelerin Meclis’e sunulması ve yasalaşma sürecinin tamamlanması, kamuoyunun en fazla beklediği gelişmeler arasında. Eğer öngörüldüğü gibi ilerlerse, Haziran ayı içerisinde yasa teklifi TBMM’ye sunulacak ve yaz aylarında yürürlüğe girecek. Cezaevinde bulunan mahkûmlar, aileleri ve adalet sistemiyle ilgili pek çok kesim, bu tarihi gelişmeyi yakından izlemeye devam ediyor.
